Gelincik zamanı

Güneşli bir Mayıs günü, yol kenarında bir gelincik tarlasına rasgelip de  kayıtsız kalmak olmaz. Fotoğraf makinamızı kapıp gelincik tarlasına dalmamız gerekir.

Gelincikler_Bl_01_FatihGelincik

Gelincikler_Bl_02_FatihGelincik

Gelincikleri hakkını vererek hissetmek için Edip Cansever’in Gelincikler adlı şiirinden uzun bir alıntı yapalım:

yeter ki görünsün gelincikler                                                                                                                                                                                 önce tek tek görünsün sonra topluca

gerçekte bir sevinç, bir mutluluk yok değildir yüreklerimizde                                                                                                                 sevgiler umutlar yok değildir                                                                                                                                                                           öyleyse neden çabuk küseriz birbirimize                                                                                                                                                                   çabuk öfkeleniriz                                                                                                                                                                                                    durup durup böyle hüzünlenmemiz neden                                                                                                                                                  anlamıyoruz da ondan mı yoksa                                                                                                                                                                              bir bütün olduğunu mutluluğun                                                                                                                                                                              umudun bir bütün olduğunu                                                                                                                                                                                   seziyor muyuz yalnızca                                                                                                                                                                                           baktıkça gelincik tarlalarına uzaktan                                                                                                                                                                   öyle bir arada güzel                                                                                                                                                                                             yaşamanın lezzetini                                                                                                                                                                                                kanımızı tutuşturdukça gün günden                                                                                                                                                                  buğusunu saldıkça                                                                                                                                                                                                               bir tütün dumanı gibi yaktıkça genzimizi.

 

İzlenimci (emprosyonist) dönemin ünlü ressamlarından Claude Monet’in “Argenteuil’de Gelincik Tarlası” adlı tablosuna göz atmadan geçmeyin. Büyüteci de kullanıp iyice resmin içine girin.

http://www.overstock.com/Home-Garden/Monet-Poppy-Field-in-Argenteuil-Oil-Canvas/4164209/product.html

Gelincik tarlasına daldığımız gün çok şanslıydık – çoğumuz hayatımızda ilk kez pembe bir gelincik gördük.

Gelincikler_Bl_03_FatihGelincik

Gelinciğin taç yaprakları kırışmıştı ama o pembe renginin hatırına, kırışıklıkları çoktan bağışladık. Oscar ödüllü İtalyan oyuncu Anna MagnaniKırışıklıklarımı rötüşlemeyin, onları kazanmam kolay olmadı.” diyerek sahiplenmiş onları.  Samuel Ullman ise dikkatimizi başka bir noktaya çekiyor : “Yıllar cildimizi kırıştırabilir ama coşkumuzu kaybedersek ruhumuz kırışır.

Gelincikler_Bl_04_FatihGelincik

Bu gelinciğin – deniz kabuğundaki gibi- kıvrımları, kıvrımlarda farklılaşan kırmızı tonlar hoşuma gitti. Kan kırmızı renginin canlılığı ve kadifemsi dokusu da cabası…

Gelincikler_Bl_05_FatihGelincik

Yukarıdaki fotoğrafta sanki bir tuhaflık var. Sanki gelincik bildiğimiz şeklini kaybetmiş, taç yaprakları eriyip kırmızı boyaya dönüşmüş gibi.

Gelincikler_Bl_06_FatihGelincik

İşte gelinciğin sevdiğim görünümlerinden biri. Değişik bir simetrisi var. İçindeki hazineyi -kısık gözle bakar gibi- biraz sergiliyor  biraz da saklıyor.

Bu narin ve güzel çiçekler pek çok şeyin sembolü olmuşlar.  Uykunun, barışın, ölümün. Kanadalı bir şairin Flanders Tarlalarında adlı ünlü şiiri 1.Dünya Savaşında ölen askerler için bir ağıt niteliği kazanmış:

Gelincikler açar Flanders tarlalarında                                                                                                                                                                    …

Biz öldük. Kısa süren günler önce                                                                                                                                                                          Biz yaşadık, şafağı hissettik, gün batışının parıldadığını gördük,                                                                                                           Sevdik ve sevildik, ve şimdi yatıyoruz,                                                                                                                                                        Flanders tarlalarında.

İngilizler de – Dünya Savaşında ölenler için- Anma Günü sembolü olarak benimsemiş gelinciği. Yüzüncü anma yıldönümünde ölen her bir İngiliz askeri için -toplam 888,246 adet- seramik gelincik Londra Kulesi önüne dikilmiş.

Hüzünlü çağrışımları geride bırakıp bize bahar coşkusu veren bu güzelim çiçeklere daha keyifli, coşkulu bir gözle bakalım.

Gelincikler_Bl_07_FatihGelincik

Gelincik yapraklarının rüzgarda dalgalanması net bir poz yakalamayı zorlaştırıyor. Çok sabırlı olmak gerek. Bu arada ilginç pozlar da çıkıyor. İşte size, kendine sığınacak bir gölge bulan bir gelincik.Gelincikler_Bl_08_FatihGelincik

Bir başkası da özel bir gün için saçlarını yaptırmış!

Gelincikler_Bl_20_FatihGelincik

Aşağıdaki fotoğrafta gelinciğin taç yaprakları alev almış, yanıyor gibi.  Odak noktası olarak çiçeğin merkezini seçince – alevlerin etkisiyle ! –  taç yaprakları netliklerini kaybettiler!   Bu fotoğrafın aşağıdaki dizelere eşlik edebilmesini dileyelim.

Gelincikler_Bl_09_FatihGelincik

Rahmetli Çelik Gülersoy’un İstanbul adlı şiirinden kısa bir alıntı:

Kelebekler parmaklarımda uçar
Gelincikler ateş-ateş dalgalanır ve yatar.
Çocuk gönüllerimizi ezer, ezerdi.

Bu şiirin tamamını lütfen okuyun. İste bağlantısı.

https://siirantolojim.wordpress.com/tag/celik-gulersoy/

Gönüllüsü olduğum Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nde bu yıl gelincik ailesinden farklı gelinciklerle tanıştım.  Hele bir tanesine siyah gelincik demek çok yanlış olmaz.

Gelincikler_Bl_10_FatihGelincik

Siyah rengin kendini belli ettiği bir başkası …

Gelincikler_Bl_19_FatihGelincik

Taç yaprakları küçük, uzun olan bir başka tür ise çiçeğini mücevher edasıyla taşıyordu!

Gelincikler_Bl_11_FatihGelincik

Bahçede bu yaz gelincikgillerden göz alıcı ve dev gibi olanlarını da gördüm.

Gelincikler_Bl_12_FatihGelincik

Bozulmaya başlamış da olsa, üzerindeki, ölçek görevi yapan bir çekirge nedeniyle paylaşmak istediğim, aşağıdaki dev çiçek size de fikir verecek.

Gelincikler_Bl_13_FatihGelincik

Gelincikler_Bl_14_FatihGelincik

Hele bu sonuncusu benim gözdelerimden biri oldu. Muazzam bir turuncu renk ve hoşumuza gitmeye başlayan kırışıklıklar!    Mark Twain’e göre kırışıklıklar sadece gülümsemelerimizin izleri olmalıdır.

Gelincikler_Bl_15_FatihGelincik

Belki ben botanik bilgisinden sınıfta kaldım, yukarıdaki çiçek de belki gelincikgillerden değil. Ama turuncu ile akraba olduğuna eminim.  Müzelerde insanlar tabloların karşısına geçer, uzun uzun bakar, dalar gider ya – işte bu çiçek de sizi öyle çağırıyor. Üstelik bu da dev gibi. Bir dahaki sefere –ancak seneye- çiçeğin yanında bir de şerit metre tutmalı veya oyuncakçıdan bir çekirge alıp çiçeğin üstüne iliştirmeli!

Gelincikler_Bl_16_FatihGelincik

Aileden bir başkası ve ziyaretçisi. ..  Önde, sağda belli belirsiz gözüken de açmaya hazırlanan bir başka çiçek.

Renklerle aram iyi değil ama aşağıdaki gelinciğin rengine ben açık turuncu diyeyim. Sizden düzeltme gelirse de doğrusunu öğrenmiş olurum.

Gelincikler_Bl_17_FatihGelincik

Gözümün önünde gelinciğin taç yapraklarından biri kopup düşüyor …

Gelincikler_Bl_18_FatihGelincik

Kapanışı klasik bir gelincik fotoğrafı ile yapalım.

Gelincikler_Bl_21_FatihGelincik

 

Son sözümüz İranlı doğa tutkunu şair ve ressam Sohap Sepehri’ye ait:

Gelincik var olduğu sürece, şarttır yaşamak!

3 thoughts on “Gelincik zamanı

  1. Müthiş….., Tebrikler. Hepsi çok güzel ama siyah olan, ve sihayın kendini belli ettiği bir başkası başlıklı kareler favorim. Sevgilerimle.

    1. Serhat Bey,
      Çok teşekkür ederim. Aslında ben düşünemedim, sizi bahçeye götürmeliyim. Siyah gelincik ve değişik görünümlü gelincikler hep görücüye çıkmıştı! Konuşuruz. Saygılarımla.

  2. Gelincik haşhaş çiçeğinden pek farklı değil. Gelincik bana hep haşhaş çiçeğini çağrıştırır; Çocukluğumdan bir anıdır kırmızılı, morlu haşhaş tarlaları…
    Bazı resimlerdeki gelincikler kağıttan yapılmış gibi duruyor.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *